25 Ocak 2011 Salı

savulun mikroplaar

Günde 3-4 şat saf limon suyu, 2-3 portakal, 348 tane limonlu çay, arada ballı sıcak süt ve salyalar aka aka rezalet bir halde ağzım yüzüm yamulmuş, kanter içinde uyuyup uyanmanın ardından vücudum mikropları def etmek üzere. Burnum akmaya ,öksürüğüm hapşuruğa dönüşmeye başladı hayırlısıynan. Bi de aspirin c plus takviyesi de yaptım ooh miss...Bi de yabanmersini ve yer elması almış aşkım çok yararlı diye. İlk defa yiyorum ikisini de. Dilek de tuttum yerken. Annem hep öyle der, o yıl ilk defa o meyveyi yerken dilek tutman gerekirmiş.Tuttuk bakalım nolcek...Ulen kendimi nasıl güçlü hissediyorum iyileşirken...o limon suyunu şap diye içtiğim anda mikropları bozguna uğratmanın verdiği zafer beni kendime getiriyor...Yenilmedim ulen size hihaaaayyyt! diye bağırasım geliyor. Musti çok komik yalnız..Musti kedim bu arada...ne zaman hasta olsam, uzaktan uzaktan suratıma bakıp "ne biçim oldun la sen, ağzın burnun yamulmuş, düzel de öyle görüşelim" diyo adeta. Kediler bi utandırır insanı bazen, kedi besleyenler ve sevenler bilir...öyle bilgedir ki onlar...utanır sıkılırsınız, yanlış bir şey yapıyorsunuz sanırsınız, gözüne girmeye çalışırsınız...çünkü kendileri mükemmeldir, gelemezler öyle hastalıkmış, hapşuruk öksürükmüş uyuz uyuz yatmakmış falan...Dimdik sapasağlam ayakta ve her daim oyuna hazır olmalısınız...neyse işte...hasta olmak kötü şey, hasta olmayalım olanları uyaralım :P iyigeceler herkese.

Hiç yorum yok: